KASTAMONU’DA
BAĞCILIK İLERLİYOR
Yapılan
tecrübeler çok iyi netice verdi, yeni bağlar kuruluyor.
Kastamonu
11 (Hususi) – Şimdiye kadar bir meyve memleketi olarak tanınmış bulunan
Kastamonu, çok yakın bir atide ehemmiyetli bir bağ mıntıkası olarak ta kendisini
gösterecektir. İki senedir yapılmakta olan tecrübeler, bize bu hükmü verdirmeğe
sebep olmaktadır.
İki
sene evveline gelinceye kadar “Kastamonu ve mülhakatının iklimi yalnız meyveciliğe
müsaittir. Bağcılığa muvafık değildir.” şeklinde, yerleşmiş bir kanaat vardı. Bilhassa
orta Anadolu bağcılığının iptidai bir tarzı olan Baran sisteminde Tosya’da
mevcut üç bin hektarlık bağ sahasından senede ancak bir milyon kilo yaş üzüm
alınabilmesi bu kanaate bir delil olarak gösteriliyor.
Bittabi
bu iptidai usulün verdiği çok mahdut hasılat nasıl Tosya’nın bağ kabiliyetini
göstermekten uzak ise Kastamonu’da bağ yapılamayacağı fikri de o nispette bir
kavli mücerretten başka bir şey değildi.
Bu
yanlış kanaatlerin tashihini arzu eden vilayet ziraat müdürlüğü, bilhassa onun
çalışkan müdürü Ekrem beyin himmetiyle ilk iş olarak muhitte bağcılığa bir
örnek olarak Tosya’nın iptidai bağlarını ıslah teşebbüsüne girişti.
Tosya
bağlarını şimdikine nazaran yüksek nispette ve verimli bir halde yeniden tesis
etmek çarelerine tevessül edilmiş ve işe Tosya’dan başlanılmıştır.
Geçen
sene ilkbaharında, Tosya’da halk nazari ve birkaç mıntıkada ameli izahat
verilerek başlanılan ıslah işinde ayrıca üç numune bağı tesis olunmuş ve
vilayet merkezinde de başkaca üç dönümlük yeni sistem bağ dikilmiştir.
Geçen
senenin bu tesisatı halk üzerinde çok iyi ve müspet bir intiba bırakmış ve
herkesi bu usulü tatbike teşvik etmiştir. Çünkü şimdiye kadar eski usulde
dikilen ve behemehâl suya ihtiyaç hisseden bağların hektar başına kurulması en
az sekiz yüz lira ile mümkün olmakta ve ayrıca da on senelik gibi uzun bir emek
ve külfete ihtiyaç hissetmekte idi. Bilhassa aynı zamanda büyük bir çeltik
mıntıkası olan ve bu kısım ziraatı için her an suya muhtaç olan Tosyalılar, mıntıkalarında
mevcut suları, kısmen bağlara kısmen de çeltik tarlalarına vermek suretiyle iki
taraftan da istifade edebilmek için çok yoruluyorlar ve hatta zararlara
uğruyorlardı.
Hâlbuki
yeni sistem bağlar, bir defa suya ihtiyaç hâsıl etmemekte, aynı zamanda tesis
masrafı hektar başına elli liradan fazla bir şey tutmamaktadır. Ayrıca eski
bağların on senede meydana gelmesine mukabil yeni bağlar, en fazla üç senede
mahsul vermeğe başlamaktadır. Üç dört taraflı menfaati olan yeni sistem bağlar,
işte bunun için Tosya’da büyük bir rağbete mazhar olmuş ve herkesi yeni şekilde
bağ kurmağa teşvik etmiştir.
Tosya’da
iyi bir netice veren yeni sistem bağlar, vilayetin diğer mıntıkalarında da
yapılmağa başlamıştır. Bilhassa vilayetin ikinci derecede mühim bir bağ
mıntıkası olan Araç ve İğdir çayı havzasında da bu sene yeni sistemde bağlar
kurulmasına başlanılmış ve Tosya’nın elde ettiği büyük menfaatleri işiten
meraklı Araç ve civar köylüleri büyük bir alaka ile fenni bağlar tesisine
girişmişlerdir.
Bu
alaka Kastamonu ve İnebolu’yu da sarmış, Kastamonu’da birkaç mıntıkada, İnebolu’da
merkezde yeni usulle bağ tesisine başlayanların adedi fazlalaşmağa başlamıştır.
İşte
bu yeni bağlar sayesindedir ki, Kastamonu çok tanınan meyveciliğine bir de
modern bağcılığı ilave etmeğe başlamıştır. Yakında Kastamonu bağcılığı da
meyveciliği kadar her tarafta büyük bir rağbetle karşılaşacak, toprağının çok
kireçli olması, ilkbaharının sisli ve yağmurlu geçmesi itibarıyla bir hububat
memleketi olan Kastamonu, iktisadi istikbalini meyve ve sınai nebat zümrelerinden
temin etmiş olacaktır. – Talat Mümtaz
Akşam
Gazetesi – 19 Nisan 1934